+90 505 525 05 32
Ortopedi doktoru dr erdem basoglu İzmir diz, kalça protezi,diz ,el bileği,ayak bileği,omuz ,kalça artroskopisi Spor cerrahi ,ayak cerrahisi ve ayak yara tedavisi Eklemlere prp ,kök hücre, sıvı uygulamaları El cerrahisi ve kırıkların tedavisi ayak cerrahisi ve ayak sağlığı uzmanı çocuk ortopedi cerrahı

Spor ve Spor Yaralanmaları

 

Spor nedir ?

Spor; kısaca, harekettir. Belli bir düzen içinde yapılan, vücudun kas, eklem gibi hareketi sağlayan yapılarını çalıştıran aktivitelerin tümüdür.

Spor sırasında en çok çalışan ve en çok yaralanan organlarımız hakkında bilgi verir misiniz?

En fazla kas, tendon, eklem kapsülü ve kıkırdak gibi yumuşak dokular yük altında kalır ve yaralanırlar. Bunların yanı sıra; ağır travmalar sırasında kemikler ve iç organ yaralanmaları da görülmektedir. Vücudumuzda; 639 adet kas vardır ve bunlar yaklaşık olarak vücut ağırlığının % 40’nı oluşturmaktadır. Kemikler ise; doğumda 300 kadarken, yetişkinlikte 206 adettir ( bazıları zamanla kaynamıştır ).

Spor yaralanmaları neden olur ve tehlikeli sporlar hangileridir?

Yaralanma nedenlerini 2’ye ayırabiliriz : 1) Kişisel nedenler 2) Çevresel nedenler. Kişisel nedenler arasında; “kas ve kemik yapısının zayıf olması, vücut anatomisinde bozukluk, geçirilmiş yaralanma ve ameliyatlar, vücutta var olan kronik hastalıklar ve enfeksiyon, psikolojik sorunlar, spor şekliyle uyumlu olmayan yaş ve cinsiyet, yapılacak spor konusunda yeterli bilgi sahibi olmamak” sayılabilir. Çevresel nedenlerse; “spor ve antreman tekniğinin uygun olmayışı, kullanılan ve giyilen malzemenin kötü olması, kurallara uyulmaması, elverişli zemin ve hava koşullarının olmamasıdır”.

En çok yaralanmaya yol açan sporlar; futbol, Amerikan futbolu, basketbol, güreş gibi takım ve temas sporlarıdır. Bunlara; ülkemizde yaygın olmayan, otomobil ve motosiklet yarışlarını, yüksek hızda yapılan kayak sporlarını ekleyebiliriz.

Spora başlamadan önce ve sonra nelere dikkat edilmelidir?

Öncelikle, bir sağlık taramasından geçmek gerekir. Daha sonra da, düzenli sağlık kontrolleri gereklidir. Spora başlamadan önce mutlaka 15-20 dakika süreyle ısınma ve germe egzersizleri yapılmalıdır. Yapılacak spor dalı ile ilgili bilgi sahibi olunmalı ve ona uygun, giysi, ayakkabı ve malzeme kullanılmalıdır. Aşırı yorgunluk, çarpıntı, baş dönmesi, ağız kuruluğu gibi bulgular ortaya çıkarsa, harekete son verilmelidir. Sportif aktivite bitince 10-15 dakika süreyle soğuma egzersizleri yapılmalıdır.

Her yaşta spor yapmak mümkün müdür?

Evet, her yaşta spor yapmak mümkündür ve gereklidir. 19. Yüzyılda insanların günlük fiziksel aktiviteleri % 92 oranındayken, günümüzün gelişmiş toplumlarında % 30’un altına düşmüştür. Bu durum; şişmanlık, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi, psikolojik sorunlar gibi birçok probleme yol açmaktadır. Okul öncesi yaş gurubunda (0-6 yaş), sağlıklı bir çocuk zaten hareketlidir. 6 yaştan itibaren çocuğun evde, okulda saatlerce bilgisayar ve televizyon karşısında zaman geçirmesinin önüne geçilmelidir. Fast-food denilen; hamburger, tost türü gıdaları tüketmemeli, kola ve gazlı içecekler içmesi engellenmelidir. Süt içmeleri teşvik edilmelidir. Yapılan çalışmalar, çocuklukta aşırı kilolu olanların, % 80’e varan oranda, yetişkinlikte de aşırı kilolu olduğunu göstermektedir.

Çocuklarda fiziksel aktivite (spor) yararlı mıdır ve nasıl olmalıdır?

Evet yararlıdır. Öncelikle, daha sağlıklı ve zinde olacaklardır, büyümeleri, gelişmeleri olumlu yönde etkilenecektir. Vücut hareketlerini daha iyi kontrol edip, doğal yeteneklerini geliştirme şansları olacaktır. Gerginlik, huzursuzluk, saldırganlık ve depresyon gibi sorunlarla daha kolay başa çıkabileceklerdir. Kendilerine güvenen, çevreleri ile sağlıklı iletişim kurabilen çocuklar ortaya çıkacaktır.

Yapılacak spor; çocuğa zarar vermemeli ve yaş gurubuna uygun olmalıdır. Kemik ve kas gelişimi sürerken yapılacak aşırı yüklemeler, zedelenmelere, kırıklara kızlarda adet bozukluklarına yol açabilir. 5-7 yaş arası; koşma, tırmanma, yüzme, dans- folklor gibi bireysel aktiviteler öne çıkarılırken, yaş ilerledikçe, daha fazla güç ve enerji gerektiren aktivitelere, kademeli olarak geçilmelidir. Unutulmaması gereken şey; çocuğun yaptığı spor dalını benimseyip, sevmesi ve sporu amatörce uygulayıp aşırı yüklenmelerden kaçınmasıdır.

Yaşla birlikte organizmada ne gibi değişiklikler olur ve ne tür sporların yapılması daha uygundur?

Günümüzde artık; 40-65 yaş arasını orta yaş, 65-75 yaş arasını emeklilik dönemi, 75-85 yaş arasını ileri yaşlılık ve 85 yaş üstünü de çok ileri yaşlılık dönemi olarak niteliyoruz. Yaşla birlikte: 1) Beyin ve sinir hücrelerinde artan kayıplar; denge, koordinasyon bozulmalarına, hareketlerde yavaşlamaya yol açmaktadır. 2) Görme ve işitme duyularında olan kayıplar, anlık tepkileri geciktirmektedir. 3) Kas ve kemik kitlesinde oluşan kayıp, yumuşak dokularda esneklik azalması; kolay yaralanma ve zorlu hareketleri yapamama sonucunu doğurmaktadır. 4) Kalp-dolaşım ve solunum sistemlerindeki kapasite azalması, güçsüzlük ve çabuk yorulmayı beraberinde getirmektedir. Bütün bunlara bakarak; orta yaş gurubunun, tenis, yüzme, koşma, bisiklete binme gibi aktiviteleri kolayca yapabileceğini, emekli ve ileri yaş gurubunda ise; yüzme ve yürümenin en iyi sporlar olduğunu söyleyebiliriz.

Yürüme ve koşma hakkında neler denebilir?

Yürüme her yaşın sporu olup, bir insan hayatı boyunca yaklaşık 200.000 km yani Dünya çevresinin 5 katı yürümektedir. Yürürken en önemli noktalar; uygun süre, uygun zemin, uygun giysi ve ayakkabılardır. Orta yaşın ilk yarısında; haftada 5 gün 1’er saatlik (yaklaşık 5 km) yürüyüş yeterliyken, daha ileri yaşlarda haftada 3-4 gün, 30-45 dakikalık yürüyüşler uygun olacaktır. Yürünen zemin; mümkünse sert olmamalı, esnek ve düz olmalıdır. Mevsime uygun spor giysileri, tabanı darbeleri emen ve ayağı iyi kavrayan kaliteli spor ayakkabılar tamamlamalıdır. Spor ayakkabılar; her 500-600 km’de bir değiştirilmelidir. Koşarken; 7-8 km’lik bir hızı, yani hafif bir tempoyu tercih etmek, hızı ve mesafeyi her hafta % 10 oranında artırmak uygun olacaktır.

Spor yaralanması olursa acil yaklaşım nasıl olmalı, kesin tanı ne şekilde konulmalıdır?

Spora derhal son verilmeli ve sporcu oyun alanının dışına taşınmalıdır. İncinen bölgeye soğuk (buz) uygulanmalıdır, uygulama çıplak cilt üzerinden yapılmamalı, her 20-30 dakikalık uygulamadan sonra 1.5-2 saat ara verilmelidir. Şişliğin önüne geçmek için elastik bandajla kompresyon uygulanmalı ve kol-bacak kalp seviyesine yükseltilmelidir ( Video : buz uygulama ). Daha sonra, spor yaralanmaları konusunda uzman bir doktor dikkatli bir muayene ile yaralanmanın derecesini belirlemelidir. Kesin tanı, hastanede görüntüleme araçları yardımıyla konur. Kemikler ve eklemlerdeki kırık-çıkıkların tanısı için direk grafiler (x-ray) ve bilgisayarlı tomografiden (BT), yumuşak doku hasarları tanısı için; ultrasonografi (USG) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemlerinden yararlanılır.

Tedavi nasıl yapılır?

Hafif düzeydeki yaralanmalarda; istirahat, bandaj ve atel uygulamaları, steroid olmayan ağrı kesici ve ödem çözücü ilaçlar (NSAİİ), bölgesel kortizon enjeksiyonları ve fizik tedavi uygulamaları ön plandadır. Son günlerde çok popüler olan ve profesyonel sporcuların tedavisinde de kullanılan, trombositten zengin plazma enjeksiyonları da, doku iyileşmesinde etkili olmaktadır. Yaralanma ağır, hasar fazlaysa; cerrahi yaklaşım gerekir. Cerrahi uygulamalar; açık ve kapalı (artroskopik) girişimlerden oluşur. Kapalı ( artroskopik) yöntemlerle; eklem içi yapıları ekranda net bir şekilde görüntüleyip, müdahale etmek mümkündür. Hastaya verilen zarar daha azdır ve iyileşme süresi de daha hızlıdır.

sdr-system

Author

view all posts

Bir cevap yazın